9 Nisan 2010 Cuma

Neşeli Çocuk Yetiştirmenin Yolları


Bugünlerde Efdal evde çok mutsuz. Her iki lafından biri "ben okula gitmiycem" ... 1 hafta önce bu kadar hevesliyken şimdi n'oldu anlamakta o kadar güçlük çekiyorum ki. Acaba okulda bir şey mi oldu diye kendi kendime sormaktan alıkoyamıyorum. Efdal'e soruyorum okulda canını sıkan birşey mi oldu diye net cevaplar alamıyorum. Okula gitmek istemediği için birşeyler uydurmaya çalışıyor ama uydurmayı da beceremiyor. Bugün bu son 3 gündür olduğu gibi yine ağlaya ağlaya gittik okula... Hele öğretmeni kucağına alıp da sınıfa götürmeye kalkınca yer yerinden oynadı , resmen tepinerek ağlıyor.. Onu görünce Ethem boş durur mu o da başladı ağlamaya oysa gayet neşeli isteyerek okula gelmişti... Offf vallahi bir sorun bitse diğeri başlıyor... Aşağıdaki yazıyı biraz önce okudum arada hatırlamak adına buraya da yazmak istedim..

Neşeli Çocuk Yetiştirmenin Yolları
Neşeli ve mutlu olmak, çocuğun anne babasından alabileceği en büyük hediyelerden biridir. Şunu da belirtmek gerekir ki, anlık neşe ve sevinçle (Örneğin çocuğa yeni bir oyuncak ya da yiyecek türü bir şey almak) sürekli sevinç ve mutluluk arasında derin bir farklılık vardır. Doğrusu çocuklar gezmek ister ve büyükler gibi derin bir mutluluk duymaya ihtiyaçları vardır. Gerçek neşe, çocuğunuzun ruhunu etki altına alan ve onda dünyanın her şeyi güzeldir hissi uyandıran daha derin bir konudur. Uzmanlara göre neşeli çocuğun belirli özellikleri vardır. Bu cümleden; Onur, anlayış ve kendine hâkim olmayı sayabiliriz. Bu özelliklerin oluşturulup geliştirilmesi sanıldığından daha kolaydır. Burada, çocuğunuza yardımcı olup hayata pozitif bakabilmesini sağlayacak 11 metot sıralanmıştır
1- Eski Uğraşlardan FaydalanınBaşarılı çocuklar genellikle neşeli olanlardır; ama hayatın problemlerine karşı çocuğunuzu hazırlamak amacıyla harcadığınız çaba, onun zamanının tamamını çeşitli programlarla doldurmanıza sebep olur. Baskının azalması için bütün çocukların bir zamana ihtiyacı vardır. Oyun ya da ders esnasında onlara bir mola verin ve bırakın hayalleri onları yönlendirsin ve özgürce oyun oynasınlar. Mesela fırsat bulduklarında haşere avlasınlar; kardan adam yapsınlar veya ağ ören örümceği seyretsinler. Bunlar, çocuğun hayal duygusunun gelişmesine ve dünyayı kendi adımlarıyla keşfetmelerine sebep olur.İyisi mi sizler de meşgale dolu programlarınızı azaltın ve biraz olsun onlara eşlik edin.
2- Başkalarına Yardım Etmeyi Çocuklarınıza ÖğretinNeşeli olabilmesi, büyük bir topluluğun değerli bir üyesi olduğunu ve başka bireylerin hayatına anlam katabileceğini hissetmesi için yardım etmeyi öğrenmeli. Uygun fırsatlar yaratarak bu duyguyu onda uyandırın. Artık ona lazım olmayan eski oyuncaklarını kaldırın ve ondan ihtiyacı olan ailelere vermesini isteyin ya da bir markette fakirlere verilmek üzere bir miktar gıda maddesi almasını isteyin.Çocuklar başkalarına yardımın hazzını küçük yaşlarda alabilirler. Örneğin siz fazla kumaş kırıntılarından bir bebek yaparken, iki yaşındaki çocuğunuz size yardım edebilir ve bebeğin gözünün ve ağzının nerde yer almasını söyleyebilir.
3- Çocuğunuzla Birlikte Fiziki Faaliyetleriniz OlsunÇocuğunuzla birlikte yürüyüşe çıkın; oyun oynayın veya bisiklete binin. Böyle yaparak çocuğunuzun bünyesini güçlendirmenin yanı sıra onu neşelendirir ve yüzünün gülmesini sağlarsınız. Çocukları faal tutmak, streslerini azaltır ve enerjilerini sağlıklı bir şekilde boşaltmalarını sağlar. Sağlıklı çocukların fiziksel güçleri daha fazladır. Çocuklar dış görünümlerine üzülmekten ziyade, yaptıkları işlerle iftihar ederler. Çocuğunuzu ilgi duyduğu işe teşvik ederseniz, onu neşelendirmek için yeni bir metot kullanmış olursunuz.
4- Çocuklarınızla Birlikte GülünÇocuklarınıza espri yapın; komik şiirler okuyun. Gülmek çocuğunuz ve kendiniz için faydalıdır. Bunun tam anlamıyla fizikî bir delili şudur ki; güldüğünüz zaman üzüntü ve ıstırap gider ve daha fazla oksijen alarak rahatlarsınız.
5- Çocukları Överken Yaratıcı OlunÇocuğunuz hedefinde başarıya ulaştığı zaman veya bir beceri kazandığında, “iyi yapmışsın” cümlesiyle yetinmeyin. Etkili bulduğunuz detaylara işaret edin. Mesela şöyle deyin: “Kitabın özetinde kahramanın vasfı için öyle bir metot seçtin ve öyle güzel ki, onun hayatta olduğunu hissediyorum.” Ya da şöyle deyin: “O ağaçların resmini yapmak için kullandığın metodu çok beğeniyorum.” Böyle bir davranış, resmi bir şekilde sırtına vurarak ‘Aferin’ demekten daha anlamlıdır. Genel olarak teşvikte ifrata kaçmayın. Dördüncü sınıf öğretmenlerinden biri şöyle der: “Önceleri her Perşembe öğrencilere ödül verirdim fakat daha sonra görevlerini yerine getirmek için değil, ödül almak için çalıştıklarının farkına vardım.” Çocuğunuzun gerçek hoşnutluğun bir işi yapıp tamamlamakta olduğunu idrak etmesine çaba gösterin.
6- Eğer çocuğunuz kötü huylu ve bahaneci ise, hasta değilse muhtemelen açtır. Yemek zamanı değilse ara öğünlerden faydalanın; ama ara öğünü gıdalı yiyeceklerden olmasına dikkat edin; sadece karın doyurma maksatlı olmasın. İyi yemek, bahanecilik gibi ani davranış değişikliklerini azaltır ve sağlıklı olma hissini uyandırmaya iyi gelir. Faydalı ara öğünler şunlardan ibarettir: Az yağlı yoğurt, taze veya kuru meyve, buğday ekmeği, tereyağı ve reçel.
7- GülümseBir çocuğa hiçbir şey tatlı bir gülümsemeden daha fazla güven duygusu veremez. Bu gülümseme, “Seni seviyorum” un kısa ve faydalı özetidir. Gülerken kucağınıza alın onu. Unutmayın ki, bu gülümsemeler ve kucağa almalar sadece çocuğunuz için değil, sizin için de yararlıdır.
8- Çocuklarınızın Sözlerini Dikkatle DinleyinÇocuğunuz için hiçbir şey, tüm dikkatinizin onda olduğundan daha önemli değildir. O esnada zihninde olanları size söylüyor. Daha iyi dinleyici olmayı istemez misin? Tüm dikkatinizi çocuğa verin. Güncel işlerinizle meşgulken çocuğunuz konuşmaya başladığında, bütün işlerinizi bırakın ve dikkatinizi ona yöneltin. Hiçbir zaman sözünü kesmeyin; düşüncelerini bölmeyin; hatta daha önce aynılarını duymuş olsanız bile. Sözünü kesmeden tüm dikkatinizle çocuğun sözlerini dinleyebileceğiniz altın fırsatlar, araba kullanırken çocuğunuzun yanınızda olması ve gece yatar kendir.
9- Salt İdealizmi BırakınHepimiz çocuklarımızın her işi en iyi şekilde yapmasını isteriz. Fakat onların yaptıklarını tamamlamaya ve düzenlemeye kalkıştığımızda, ister istemez onların güven duygularını zayıflatmış oluruz. Ünlü bir yazar şöyle der: “Bir anne çocuğunun temizlemeği unuttuğu bir yeri tekrar temizlerse, ona kendisinin o işi iyi yapamadığını söylemiş gibi oluru ve maalesef çocuklar çok çabuk inanırlar yeterliliklerinin olmadığına.Bir kez daha çocuğunuzun tamamlayamadığı bir işi yapmaya kalkıştığınızda kendinize sorun:
1- Bu konu, sağlık gibi hayati bir konumudur?
2- Bu konu 10 yıla kadar öylece kalacak bir konu mu?Cevabınız olumsuzsa, yani o iş önemli bir konu değilse, bırakın çocuk bildiği gibi yapsın. Beceri kazanması için çocuğa yardım etmek, anne babanın görevlerinin büyük bir bölümünü teşkil eder. Çocuğunuzla aranızdaki sevgi bağı, onun masayı toplarken çatalı yerine koyup koymadığından daha önemlidir.
10- Çocuğunuza Sorunlarını Halletmesini ÖğretinAyakkabısının bağını bağlamaktan caddeyi güvenli şekilde geçmeye kadar çocuğunuzun kazandığı her beceri, bağımsızlığa ve kendine güvene atılan bir adımdır. Hatta onun bu konularla karşılaşabileceği ve üstesinden gelebileceğini bilmek, onun kendisiyle barışık olmasına yardımcı olur. Çocuk, oyun arkadaşından eziyet görme ve dağılan puzzlelerini dizme gibi bir sorunla karşılaştığında, ona şu şekilde yardımcı olabilirsiniz:
1- Sorununu teşhis edin.
2- Onun aklına gelen çözüm yolu olup olmadığını sorun.
3- Nelerin o meseleyi çözeceğini belirleyin.
4- Onun tek başına mı yoksa sizin yardımınızla mı ilerleyeceğine karar verin.
5- Yardımınıza ihtiyacı olduğunda, yardım edeceğinize inandırın.
11- Çocuklarınıza Kendilerini İspat Etme Fırsatı VerinHer çocuğun kendine has yeteneği vardır. Yeteneğini göstermesine neden izin vermezsiniz? Kitap okumayı mı çok sever? Yemek yaparken size kitap okumasını isteyin. Alışverişe gittiğinizde bırakın o seçim yapsın. Çocuğunuzun sevdiği işlere ortak olmanız, o işleri yapmanın etkisi altında kaldığınızı gösterir

Not. yazı bebekanneleri sitesinden alınmıştır.

2 yorum:

merve dedi ki...

diğer yazdıklarını okudum az önce de ,sahiden zor şey ikiz annesi olmak.alışveriş maceranızı okudum hem güldüm hem bizi anlatmış dedim içimden.
en zoru da biri bi ortama uyum sağlarken diğerinden etkilenmesi.birinin sorununu çözmeye çalışırken diğerinin de başka bi sorunla karşımıza çıması.Allah yardımcımız olsun..:)
sevgiler

babycakes dedi ki...

Merhabalar hoşgeldiniz efendim:))) artık söyleye söyleye yoruldum aslına bakarsan ikiz annesi bıdı bıdılarını ama napayım gerçekten de zor zanaat bizimkisi öyle değil mi?:))) sen de bayağı yol almışsın sana da Allah kolaylık versin canım:))