18 Ocak 2011 Salı

Yeni yıl mimi:))


Yeni yıl mimi olurda bu saatte cevaplanır mı????? Eğer 10 gündür hem çocuklarınız hem beyiniz hem kendiniz hasta olursanız olabilir sanırım:)))
Banuşum beni mimlemiş http://zuzularannesi.blogspot.com
Öpüyorum kendisini ve zuzuları o güzel yanaklarından:)))
Başlıyorum cevaplamaya;


Yeni yıla nasıl ve kimlerle girmek istiyorsun?

Yeni yıla girerken insan garip bir şekilde tüm sevdikleri yanında olsun istiyor. Belki de yeni yıla nasıl girersen öyle devam eder derler ya onun içindir. Ben de yeni yıl akşamı bundan mütevellit biraz evde biraz dışarıda e biraz da annem&babam ve teyzemlerleydim..

-Yeni yıldan beklentilerin nelerdir?
Huzur mutluluk ve stressiz bir sene…

-Yeni yıl sence ne demektir?
umut…

-Yeni yılda ne olursa mutlu olursun?
Hayallerim az buçuk gerçek olursa mutlu olurum elbet çok değil azı olsa o da yetecek:)

-Yeni yıla dair mesajın nedir?
Her şeyden önce sağlık sonra huzur sonra bunlar olunca kendiliğinden doğacak bir mutluluk diliyorum..

Mim gereği birilerini mimlemeliyim biliyorum ama zaten ben çok geç kaldığım için özel bir blog ismi yazmayacağım.. Bunu okuyan ve yeni yıla dair benim de bir çift sözüm var diyen herkes bu mimi kullanabilir...

5 Ocak 2011 Çarşamba

Büyüyün artık be çocuğum!

Ethem ile Efdal'e olan bağırma çağırmalarıma bakıyorum da bazıları inandırıcılıktan gerçekten çok uzak. Benim bile farkettiğim bu durumu çocukların anlamaması elbetteki imkanız ama n'yapayım yani??? Mesela Ethem perdenin&tülün arasına girip dönüyor dönüyor dönüyor kendini perde dürüm yapıyor tamam bir anne olarak "yapma oğlum korniş düşer" diyorum ama biliyorum ki ben de küçükken bunu çok yapardım ve çok severdim arada perdenin çıktığı da olmuştur elbet ama ortada deliricek bir durum aslen yok.. ya da aslına bakarsınız gerçekten de çok sinir olduğum birşeyi Efdal yapıyor elini musluğa dayayıp fıskiye şeklinde etrafı suluyor. Çok sinir bozucu bu duruma da elbette ikazda bulunuyorum bağırıyorum çağırıyorum ama kalbimin bir yanı diyor ki e sen de yapardın bunu hatta çok severdin hatta hatta lavaboyu yıkamak bahanesiyle saatlerce suyla oynardın o n'olacak??? Ya da şimdi Ethem de Efdal de eğer bir pipet bulmuşlarsa bardaktaki içeceği köpürtüp duruyorlar buna da ikaz da bulunmak şart tabii e tabii bulunuyorum da ama şimdi bu da beni maziye götürüyor forforfor bardağa üfleyişimi hatta o zamanlarki kağıttan renkli pipetleri hatırlayıp duruyorum. Sonra en sinir bozucu durumlardan biri de etrafta bulunan su birikintisine aleni bir şekilde gidip ayak basmaları. Bu durumda bir anne için affedilemez değil mi?? bağırmak şart tamam ona da bağırıyorum ama bu seferde aklıma annemin beni giydirip süsleyip okula gönderdiği zamanlarda bulduğum her su birikintisine şapadak şupadak basışım aklıma geliyor... Yani anlıyacağınız çok fena arada kalmışlık yaşıyorum. Bir annenin görevi çocuğa doğruyu yanlışı göstermekse ki öyle! evet ben uyarılarımı yapıyorum bazen sert bazen yumuşak.Uyarmazsam biliyorum ki çocuk onun yanlış olduğunu kavrayamayacak ama üzgünüm ki onlara çok kızamıyorum. Vicdanım sen de yaptın bunları ve bir yaştan sonra bunların yapılmayacağını zaten anladın çok kızma boşver o perde dürüm içindeki gözlerdeki ışıltı kalsın yerini yaşlı gözlere bırakmasın diyorum. Hal böyle olunca gene kendimden fedakarlıklarda bulunuyorum tabii... Kirlenmiş kıyafetleri ben yıkıyorum , sulanan banyoyu ben temizliyorum fışkıran içecekten çıkan suları ben siliyorum kopan perdeleri ben dikiyorum diyemiyeceğim onu ananemiz yapıyor:)) yani yorulan yine ben oluyorum. Sanırım bir süre daha beni idare edecek enerjiye sahibim. Bu konuda Allahtan dileğim bu enerjim bitene kadar çocuklarımında az biraz büyümüş olmaları:)))