28 Ekim 2009 Çarşamba

Her çalışan anne mi böyle yoksa ben mi böyleyim??


Tamam kabul ediyorum dengesiz hatta çok dengesiz bir ruh halindeyim. N'den mi daha 2 gün önce kızım da çalışmama alıştı şuymuş buymuş diye caka satarken bugün "ama ben çalışmak istemiyorum ki" diyorum kendime.. Hatta sadece kendime de değil ablama da söyliyeyim dedim resmen gülme krizine girdi telefonda. N'den güldüğünü o da anlıyamamış ama çok komik gelmiş ona.. Haydaaaa n'den benim çalışmak istememem bu kadar komik oluyor anlıyamadım.
Acaip acaip şeyler düşünmeye başladım. Sağıma bakıyorum hasta insan , soluma bakıyorum hastalıktan bir yakınını kaybetmiş insan e düşünüyorum etrafımdaki çoğu insan mutsuz... benim daha kaç sene yaşıyacağım hadi onu da geçtim bu şekilde sağlıklı yaşıyacağım belli mi??? Hazır sağlıklı sıhhatli iken bu zamanlarımı çocuklarımla birlikte evde geçirsem bu daha akıllıca değil mi?? n'den bu kadar hasret çekiyorum onlara??
İşlerim hergeçen gün daha da yoğunlaşıyor işten korktuğumdan değil elbette ama artık bu tempoyla eve gidince de çocuklarımla kafam rahat zaman geçiremiyorum. Bu durum geçici mi onu da bilemiyorum.. Sürekli kafamda soru işaretleri ile yaşadığımı ve kalbimin rahat olmadığını hissediyorum...
Her çalışan anne mi böyle yoksa ben mi böyleyim??

26 Ekim 2009 Pazartesi

daldan dala

İş güç derken bu ara resmen sıkıştım kaldım (sıkıştım kaldım deyince de hep aklıma bir kadın bir erkekteki replik gelir oldu:) neyse) Anlatacak çok şey birikti de bu kafa yoğunluğundan onları anlatacak güç ben de birikemedi bu ara.
Ethem ile Efdal bu ara gene çok şekerler. Çok yorulsamda azıcık azıcık mızlansam da biliyorum ki en tatlı zamanlarındalar. O laflar, hareketler, edalar kendilerince uydurdukları oyunlar , küsmeler, bağırışmalar , kıkırdaşmalar hepsi hepsi çok özel çok güzel benim için.
Çok konu birikince daldan dala bir yazı olucak bu anladım. Şöyle ki aklıma bin türlü şey geliyor bir köşesinden kapıp anlatmam lazım lakin yazmadıkça yazmıyorum onunda farkındayım.
Efdal bu aralar "ben de büyüyünce işe gideceğim" diyor. Bunu duymak her seferinde beni çok sevindiriyor. Sebep kızımın büyüyünce çalışmak istemesi değil sebep kızımın bunun güzel bir şey olduğunu düşünmesi.. Yanlış mı düşünüyorum bilemiyorum ama demek ki o bu durumu çoktan (hatta benden önce) kanıksamış ve iyi birşey olduğuna kanaat getirmiş.
Bu arada 2.5 yaş dr kontrolümüz çok iyi geçti. Doktor amcamız kızımın da oğlumunda gelişimini çok beğendi. Çok şükür anane ve dedeleri öyle iyi bakıyorlar ki onlar olmasa hayat benim için nasıl olurdu hiç bilemiyorum bilmek de istemiyorum.
Ethem yapbozlarla oyun oynama işinde iyice ustalaştı beni bile hayrete düşüren kuleler inşaa ediyor acaba rahmetli dedesi gibi inşaat müh. mi olucak??:))) Geçenler de büyüyünce n'olmak istiyorsunuz diye Ethem'e de Efdal'e de sordum. İkisi de şaşırdı n'diyeceklerini bilemediler kanımca soruyu da anlamadılar:)) ben de onları yönlendirmek istemediğim için çeşitlendirmedim.(öğretmen,dr, vs. saymadım) çünkü ben n'desem onu diyeceklerdi onu anladım. İleri de n'olucakları benim için hiç önemli değil. Ben sadece onların kendilerine zarar vermeyecek mutlu ve huzurlu olucakları işleri seçmelerini çok isterim.
Bu ara kafam öyle yoğun ki... sadece çocuklarımla oyun oynarken o yoğunluktan uzaklaşıyorum. Onları o kadar çok seviyorum ki bunun gerçekten tarifi mümkün değil.. daha fazla laftan lafa atlamamak için bu özeti burada bitirmeye karar veriyorum:)))
Bir de bugün canım ablamın yaşgünü onu da çooook seviyorum:))) (ben daldan dala bir yazı olucak baştan demiştim):)))

13 Ekim 2009 Salı

İşte bizim meme hikayemiz....













Dün Efdal'i uyuturken düşündüm de ; şu an benim için normal sayılan bazı ritueller bundan seneler sonra hatırladığımda yüzümde kocaman bir tebessüm ve zihnimde "ahh n'kadar masummuşlar" dedirtecek. Bir anne olarak çocuklarımı kandırmayı elbette istemem ama bazen öyle mecburiyetler oluyor ki bu bir de rituele dönüşüyor. Şöyle ki; Ethem de Efdal de memeyi seven çocuklar. Meme derken yalancı meme ya da emzik işte ondan bahsediyorum. Ethem memeye çok daha düşkünken Efdal uyku zamanları daha çok meme emerdi. Gel zaman git zaman bu meme olayı biz de iyice kriz halini almaya başlamıştı. Ethem artık iyice işi abartıp 2meme birden emmeye başlamıştı. Yerde meme görüyor hop ağzındakini bir tarafa fırlatıyor sonra Efdal 'de başka meme görüyor bu sefer onu kapıyor ikisini birden ağzına alıyor vs. Efdal işi bu noktaya getirmemişti. O genelde gündüzleri meme emmiyordu ya da Ethem de görünce aklına geliyor emiyordu. Dediğim gibi öyle böyle bu bir kriz halini almaya başlamıştı. Mesela bir gece Ethem her zamanki gibi süt içmek için uyanmıştı karanlıkta gittim ağzından memesini aldım biberonu vermeye çalışıyorum baktım biberon bir türlü ağzına girmiyor bir de n'göreyim 2 meme ile uyuya kalmış ben birini çıkarmışım ama ikincisi yine ağzında.... Durum böyle vahim olunca ve memeler artık ısırılmaya kopartılmaya pis ve sağlıksız bir hal almaya da başlayınca dedik bir yalan uyduralım. Börtü böcekleri yakınen tanıyan çocuklarımız için uydurduğumuz yalan klasik "artık büyüdünüz memeden kurt çıkar" dı. Ben şahsen hiç umutlu değildim bu yalandan ama Ethem çok etkilendi. Zaten memeleri ısırık içinde olduğu için emmek de onu çok keyiflendirmiyordu. İçine bir de kurta benzer bir şey koyunca oğlum ısırıklı olan her memede kurt var sanıp bıçak gibi 1 gecede meme emmeyi kesti. Resmen şok olmuştum. Meme istediğinde de yine ısırıklı memelerden verdik ve her seferinde "bu kurtlu" diye ağzından fırlatıp attı. Kurt yalanı biz de tabiii ki hala sürüyor bahçede, balkonda , evde kurta benzeyen herşeyi gördüğümüzde "bak oğlum& kızım kurtlar sizin memeleri arıyor" vs gibi şeylerle bu masal devam ediyor. Böylece Ethem'in meme hikayesi beni bile şok eden bir gelişme ile bitmiş oldu... Ama Efdal için bu kadar kolay olmadı olmuyor... Şöyle ki... O dönem tam bu memelerin kurtlandığı ara:)) ben Efdal'e yatağında kendi kendine uyumayı öğretmeye çalışıyordum.(başardım mı hayır! ama çabaladım) n'yse dedim ki çocuk zaten yeni bir aşamaya geçti birşeyler öğrenmeye çalışıyor ve bunun için bir de eziyet çekiyor zaten memeye de çok düşkün değil öğle uykularında meme emmiyor bile en iyisi ben kızıma daha fazla eziyet etmiyeyim de bari meme ile uyusun dedim. Bu gayet makuldu. Ethem'e memeyi asla göstermemek şartıyla sadece geceleri Efdal meme emmeye devam ediyordu ve gündüz aramıyordu bile... Ta ki bir gece evde mememizi bulamayıp da bakkaldan uyduruktan bir meme alana kadar. Film orda koptu. Ben doğduklarından beri hep aynı marka meme veriyordum. Ama gecenin bir vakti bulamayacağımız için alınan bu memeye Efdal resmen bayıldı. Biz çocuğa meme bıraktırmaya çalışırken o daha çok istemeye her uykusunda meme diye ağlamaya hatta gündüzleri de krize girmeye başladı işte Efdal için uydurulan özel yalan da o zaman başgösterdi... Efdal'in yalanı da şu... "bak siz artık büyüdünüz sizin her memenize yeni de olsa kurt giriyor; ancak bebeklerin memesinde kurt olmaz. Bebek de seni çok sevdiği için sadece uyku saatlerinde memeyi getiriyor sen uyanınca hemen bebeğin babası gelip geri alıyor" Efdal'i ancak bu şekilde uyku saatlerinde meme emmek üzere kısıtlayabildik. Yoksa Ethem de tekrar memeye başlıyacaktı. Şimdi benim kuşum her gece uykusu geldiğinde Ethem'in de duymaması gerektiğini bildiği için Gözlerini süzüp sesini kısarak "bebek mana meme getiiimiş mi?" diye soruyor ve biz "evet getirmiş " deyince de dünyalar onun oluyor. Biz de her gece bu yalanı sürdüyoruz. Çoğu zaman meme getiren bebek üst kattaki komşumuzun bebeği Zeynep oluyor. Efdal'e diyorum ki "Zeynep büyüyünce onun da memesine kurt giricek ona göre..." O da hemen " ama Zeynep daha büyümemiş di mi anne" diyor:))) Ben de "evet daha büyümemiş ama her an büyüyebilir " diyorum:)))






İşte bizim meme hikayemiz.... Henüz Efdal'den dolayı tam olarak son bulmayan bir hikaye...