22 Nisan 2010 Perşembe

Çocuk işi sabır işi...

Bu aralar öyle bir okul derdine, yeni bir düzen kurma derdine ve tüm bunları yaparken de iş yerini aksatmama derdine düştüm ki bir de bakmışım blog mlog unutulmuş...

Ethem ile Efdal öyle bir ruh halindeler ki okula gitmeyi çok isterken diğeri istemez ve ağlarsa benim n'yim eksik ben de ağlarım, ben de isyan ederim şeklindeler. Bir bakıyorum gayet mantıklı güzel güzel herşeyi kabullenmişken okul kapısında yaygarayı koparıyorlar. Bu arada hiç mi birşey düzelmedi?? düzelmez olur mu? elbette yoluna giren şeyler var. Herşeyden önce oğlum az buçuk da olsa okulda karnını doyurmaya başladı sonra okul kapısında ağlama krizlerimiz yerini sadece krize girmeden ağlamaya bıraktı , arada ben okulda uyumam tavırlarımız bitti. Demek ki n'ymiş sabretmek de herzaman ki gibi fayda varmış. Zaten çocuklar doğduğundan beri öğrendiğim en önemli şey bu oldu. Çocuk işi sabır işi....

Okula alışma sürecimiz hala devam etse de şu ana kadar denediğim ve okula alışma sürecinde işimize yarayan şeyleri maddelemek gerekirse;


1. Kararlı olmak herşeyden önemli çünkü çocuk resmen gözlerinizin içine bakarak acaba annem beni burada bırakmaya gerçekten kararlı mı yoksa çok yaygara yaparsam gözü korkup yeni bir formül mü bulur diye anlamaya çalışıyor.


2.İşe yarayan en büyük çözümlerden biri gördüm ki; sen artık büyüdün abi oldun, abla oldun... Niyeyse büyümeye çok meraklılar:))


3.Evde onlara sürekli okuldan bahsetmemek illaki bir şey söylenecekse bunu babaya söylüyormuş gibi yapmak. Yani kocacım sana söylüyorum oğlum&kızım sen anla...


4.Okula alışana kadar orada kendilerini güvende hissetmedikleri için evde bol bol fiziksel temasta bulunma. öpme, koklama, dans etme vs.


5.Okulda kalma korkuları olduğu için hafta sonları ve akşam saatlerinde okulun açık olmadığını ve okulda kimsenin kalmadığını sıksık hatırlatma. Bu gerçekten çok önemli. Hatta biz bir pazar günü okulunda kapandığını kendilerinin de görmeleri için onları okullarına götürdük. Bana gerçekten de içleri biraz daha rahatladı gibi geldi.


6.Evde ben okula gitmeyeceğim diye mızıkladıkları zaman 40saat meram anlatmaya çalışmama. Bir kere anlatıp sonrasında devam ederlerse tamam deyip olayı uzatmadan kapatmak. Lakin soyut düşünemedikleri için siz 1.000 kere de söyleseniz onlar bildiklerini papağan gibi tekrarlıyorlar.


7.okula gitmenin büyümekle eş zamanlı gelişen doğal bir şey olduğunu anlatmaya çalışmak. Yiyorsa bunu anlatın tabii bunu bir öneri olarak söylemişim gibi kabul edin:))


8.sabırlı olsun... Sabır sabır yaaa sabır ... sabır sabır yaa sabır belki de akıllanır... göksel şarkısını bol bol dinleyin..


hadi ben kaçtım..


hamiş;

bu arada çocukların yaşgününü kutladık... başka bir postta örnekli fotolarla çocukların müzik duyunca nasılda elektrik vermişcesine dans ettiklerini yazarım..




4 yorum:

esra dedi ki...

aynen katılıyorum yazdıklarına sabır ama nereye kadar...yavaş yavaş bende tükenmeye başladı...seneye de aynı şeyleri ben yaşayacağım sil baştan.Yiğitten biraz tecrübeliyim ama iki tane bakalım ne olcak???

babycakes dedi ki...

ahhh arkadaşım , kafayı yemek üzereyim bu sabah artık ben de sabrımın tükendiğini hissettim. biri ağladı mı başlıyor öbürkü de ağlamaya... soruyorum "kızım&oğlum sen niye ağlıyorsun?" " ama o ağlıyor hüüüüüü" bakalım sabretmeye çalışıyorum.. inşallah yağmurla mert yiğitten daha çabuk alışırlar..

Malla dedi ki...

Minik kuzularına sağlıklı yaşlar diliyorum. Bursa'dasın galiba.Sevgiler çocuklarına öpücükler:)

babycakes dedi ki...

sağol mallacım:)) evt artık bursada yaşıyorum ben de seni bursaya beklerim:)