18 Mart 2010 Perşembe

Yorumsuz...

Efdal ve babasından gece yatma öncesi bir diyalog;

_ bardak n'demek kızım?
_içmek demek

_tekerlek n'demek kızım?
_sürmek demek

_tabak n'demek kızım?
_yemek demek

_araba n'demek kızım?
_gezmek demek

_toka n'demek kızım?
_takmak demek

_işe gitmek n'demek kızım?
_ağlamak demek

.........................
_ama işe gitmek demek ağlamak demek değil ki. çalışmak demek, para kazanıp yemek almak, oyuncak almak demek...
_evet ama çocuklar için ağlamak demek. Annesi işe giden çocuklar arkalarından ağlarlar... yaaa sen bilemedin onu...

yorum yazasım yok bu diyaloğun altına yaşayan bilir.....

8 Mart 2010 Pazartesi

Bir anaokulu buldum inşallah:)

Benim cücüklerime sanırım içime sinen bir okul buldum. Sanırım diyorum çünkü gene çetrefilli birkaç durum mevzu bahis. Birkaç arkadaşımızın tavsiyesi üzerine gittiğim bir okul içime sindi. Sorun şu ki benim asıl göndermek istediğim yerdeki şubeleri yeni binalarına haziran gibi geçiyorlarmış , gerçi bu sorunu da mayıs&haziranda çocukları diğer bir (benim burası çok uzak diye tutturduğum ) şubeye göndermekle çözüyoruz.

Ayyy babamın niye bu durumu anlamakta zorlandığını yazarken anladım:))) şu şubeymişte bu şubeymiş:)))

Çok düşünüp de kendimce belirlediğim "çocuklarım n'rede olduklarında aklım onlarda (çok fazla) kalmaz?? " kriterime uyuyor inşallah...

N'yse efendim bu sorunu da çözdüm gibi olmamın bir rahatlığı var üzerimde. İşte üzerimdeki bu rahatlamayla çocuklara okul alışverişine çıktım. İçimde alışveriş yapmak istememin vermiş olduğu bir bomba fakat evde bekleyenin çok olmasından kaynaklanan da zaman sıkıntısı olunca Mert'le yaptığımız alışveriş görülmeye değerdi.

Koca mağazanın bir ucundan Mert bana bağırıyor "Belgin bak bak bu nasıl??" " Ayyy harikaymış al al" koca mağazanın diğer ucunda ki ben "Merttt bak bak bu nasıl?" "Aaa iyiymiş al al" şeklinde ki görgüsüzceki alışverişimiz , ikimizin arasında fırdöndü olan mağaza yetkilisinin bile gülme krizine girmesiyle son buldu... İyiki de son bulmuş çünkü biz resmen kendimizi kaybetmişiz. N'oluyor yani di mi? n'bu şımarıklık? Aslında olan şımarıklık olayı değil; belki insanların 1-2 ayda yaptıkları alışverişi bizim zaman olanaksızlığımızdan dolayı yarım saat içinde tamamlamaya çalışma girişimiz. N'yse bu da geçmiş oldu fakat eve gidince farkettik ki ikimiz de çocuklara hep üst almışız altları gene açıkta... Bu bahane ile birkez daha fütursuzca alışveriş yaparım inşallah....

2 Mart 2010 Salı

Bursa'nın anaokullarını geziyorum 1.

Bugün çocuklar için ilk anaokulu gezimi yaptım. Eve yakın olsun, işe yakın olsun mantığı ile bir anaokuluna gittim.
Anaokulunun kurucuları bana çok samimi geldi, gayet güzel güven duygusu yarattılar. Okulun bahçesi çok büyük ve kullanışlı ama bina için aynı şeyi söyliyemeyeceğim. Hem sınıfları bana biraz küçük geldi , hem oyun odalarına içim ısınmadı hem de tuvaletleri bana antipatik geldi. Binanın içi bol dik merdivenli bu da bir eksi benim için ve sanki üst katlara çıkıldıkça hava soğumaya başladı. Yemekleri anladığım kadarıyla mümkün olduğunca doğal sebzelerden yapmaya çalışıyorlar, hatta salçalarını, reçellerini yazdan hep beraber oturup yapıyorlarmış ; yemekhane bölümleri hoşuma gitti. Uyku odaları da geniş ve ferah..Tam çocukların uyku saatlerinde gittiğimiz için eğer gönderirsek olucak sınıflarını görme imkanı da buldum. Bana biraz küçük ve boş geldi. Bir an benim çocuklarım bütün gün burada mı zaman geçirecekler diye düşündüm? ve bu düşünceden hoşlanmadım. Millete çocuğunu bırakıp da okula gönderemiyor diye kızarken benim için de durum farksızlaşmaya mı başladı n'??? Gerçi benim tercih şansım yok. En iyi okulu onlara bulmaktan başka yapacak birşeyim de yok...
Şimdi sıra aklımdaki diğer okulları gezmeye geldi. Bir an için korkmaya başladım ya ben istediğim gibi bir okul bulamazsam!!! bulmalıyım....