19 Şubat 2010 Cuma

saat olmuş 15.20 amannnnnn....

Ayyy şu yok zamanımda blogun biraz havasını değiştireyim diye düşündüm; be deli çok mu zamanın var... ? oydu budu derken içimden yeter diye bağırmak geldi vallahi.. işte de son hali bu daha fazla uğraşamıycam:) İşim gücüm boyumu aşmışşşş zaten.. hem de cuma günü hem de ertesi gün tatil... saat olmuş 15.20 amannnnnn....

17 Şubat 2010 Çarşamba

YARAMAZ ETHEM...

Dün ben artık giymediğimiz kıyafetleri ayırayım da vereyim diye uğraşırken Ethem ve Efdal de acaba nasıl yaramazlık yapabiliriz diye uğraşmaya başladılar. Benim çocuklarla yeterince ilgilenememem onlarında bunları fırsat bilmesi Mert'in de stress yaratmasına sebep oldu. Herneyse ben amannn boşver iki yaramaz n'kadar yaramazlık yapabilir ki diye koyvermişken içerden Ethem'in siren şeklindeki "Anneeeee anneeeee" diye sesiyle kendime geldim. Bir panik odaya koştum Ethem'in suratında büyük bir mutlulukla karşılaşınca içim hop etti ve içimden "Eyvah Belgin yandın kızım bu kesin çok fena bi halt yedi" diye geçirdim. Ethem'in ağzından "Anne bak yatağıma pencere açtım " demesiyle ikinci bir kendime geliş yaşadım. Sen Ethem paşa ayağıyla tekmeleye tekmeleye yatağının yanlarını oluşturan pleksiglas'ı kırmış. (Tamam ben daha öncesinde çatlatmıştım ama çok masum bir çatlaktı o .) Allahım n'diyeceğimi şaşırdım. O kadar şaşalamışım ki Ethem odanın penceresini göstererek "bak işte bu pencereden yaptım" dedi. Kafamdan bin türlü şey geçti o sırada hadi yatağın kırılmasını vs geçtim (ben geçtim tabii de babası pek öyle kolay geçmedi) ya oraları tekmeliyeyim derken ayağı kesilseydi yada o kırdığı parçaları oraya buraya atarken ellerini kesseydi ya da ayy bu n'güzel pencereymiş deyip kafasını oraya sokmalara kalksaydı. yani n'rden baksan tehlikeli bir durum. Olan oldu ama ben de bir kere daha anladım ki benim çocukları öyle 10dk. bile olsa yalnız bırakmaya gelmiyor. Bütün gece bu sefer de yatakta düşündüm ben bunları nasıl kreşe mreşe göndericem şunun şurasında 2 ay kaldı????!!!!!!!

8 Şubat 2010 Pazartesi

Gönlümce Hasta Olmak İstiyorum!!!

Şöyle gönlümce hasta olmak bana yasak kardeşim. Ben n'zaman hasta olsam evdeki tüm ahalinin de hasta olucağı tutuyor. E tabii sonra n'oluyor anne çocuklar hasta olunca kendi hastalığını unutuyor. Şöyle keyfince yumuşacık battaniyenin altına yatayım da gelsin meyve suları, gitsin çorbalar olmuyor yani. Ya da alayım hapımı da yatayım şöyle saatlerce uyuyayım... Allah'ım insan hasta olunca hastalığının keyfini de çıkarmak istiyormuş meğersem...
Haaa bir de üstüne üstlük teyzeleri Ethem'le Efdal'i aramış "kuzucuklarım nasıl oldular" diye telefonda teyzelerine beni şikayet etmişler. "annem kaloriferleri açmadı bizi hasta etti teyze " diye. Pes dedim artık; duy da inanma... Daha dün Mert bana söyleniyordu "burası kocamustafapaşa hamamı gibi olmuş " diyeee... Pes artık pes pes....