28 Aralık 2010 Salı

Hoşgeldin yeni yıl ruhu gözlerim yollarda kalmıştı....


İnsanlar haftalardır aylardır yeni yıl ruhuna girmişken ben bütün zorlamalarıma karşı bir türlü içimde bir kıpırtı hissedememiştim ta ki dün gece vaktine kadar... Dedim Belgin n'oldu da bir anda başına bir şey düşmüş gibi gecenin bir vakti uyumak yerine yeni yılda şunu bunu yapsam iyi olur bunları artık hayatımdan çıkarsam iyi ederim vs. diye kendinle muhasebeye koyuldun...??? hatta hatta abartıp gece vakti kalkıp eşyaların yerlerini değiştirmeye kalktın sonra ayıldın tabii n'yse... Bu zamansız yeni yıl ruhu sebebini anladım.. son 20 dk'sını izleyebildiğim "Öyle bir geçer zaman ki".... Bu dizi kati suretle aman Yaprak Dökümü 'de bitiyor bizim insanımız hun olmuş aile dramı görmeden yaşayamaz acil beterini yapmalıyız diye yapılmış bir dizi bencesi bu tabiii... Zaman bulabilirsem ben de seyrediyorum hem de salya sümük ağlayarak Allliiii Kaptana içimden küfrederek.... Biz insanlar kendimizden beterini gördükçe Ohh Yarabbim çok şükür diyoruz yani bu bizde şükretme duygumuzu tetikliyor bu iyimser bakış! ya da biz insanlar topluca sadisttiz başkalarının mutsuzluğundan mutlu oluyoruz bu da kötümser bakış! Kötümser bakıştaki gibi insanların da olduğu kesin... Bir yazı okumuştum insanların beyni mutsuzluğa programlıymış şöyle ki herşey sıradan giderken bile kendisini üzmek adına hiçbirşey bulamasa geçmişteki kötü olayları hatırlatır bizi üzermiş.. Doğru mu bilemiyorum ama düşününce çok da olmadık birşey değil bazen hiçbir sebep yokken ağlamalarıma depresyona düşmeme sebep bu olabilir her n'kadar ben bu durumu hormonlarıma bağlasam da hormonları da çalıştıran bir beyin var sonuçta. Etrafta laylaylom hayat da n'kadar süper kuşlar böcekler n'harika diye dolanmak varken niye bizi mutsuz etmek için uğraşıyormuş bu beyin onu da bilemiyorum da; asıl bunu araştırmaları gerek n'yse laftan lafa geçer oldum. "Öyle bir geçer zaman ki"'yi eğer şundan birkaç sene önce izlesem yok artık bu kadar da abartıyı izleyemem derdim (ama izlemeye devam ederdim:))) ama çok yakınımda başından buna benzer birçok şey geçmiş öyle biri var ki demek ki olabiliyormuş diyorum artık... Öyle bir adam düşünün ki 3-5 yaşlarındaki çocuklarının akşam o evdeyken yemek yemelerine izin vermiyor anne gizli gizli yorgan altında besliyor çocuklarını ya da öyle biri düşünün ki daha 6-7 yaşlarındaki oğlu düşüp kolunu kırdığında sen n'kadar dikkatsiz bir çocuksun diye hastanelik ediyor hem annesini hem oğlunu ya da öyle bir adam düşünün ki karısının çocuklarını alıp kaçıcağını anlayıp arabanın frenlerini bozuyor ve aylarca hastanede yatacakları kadar kötü bir kaza geçirmelerine sebep oluyor ve bundan rahatsız olmuyor! sonra öyle bir adam düşünün ki bu sefer de tüm bunlara karşı göç ettikleri ülkemizde ben burda yaşayamam deyip bir tane tanıdıkları olmayan ülkede işi gücü evi barkı bir kuruş parası olmayan karısını ve çocuklarını bırakıp gemilere çalışmaya gidiyor ve yıllarca n'arıyor n'soruyor... Demek ki varmış böyleleri de diyebiliyorum artık hayata karşı..
Sonra tabii her bu diziyi seyredişim de aklıma geliyor tüm anlatılanlar daha bir inanarak izliyorum diziyi ve tabii daha bir çok ağlayarak işte tüm bunlar kendimle yıl muhasebesi yapmama sebep oldu oldu da iyi mi oldu evet oldu... Şükretmem gereken çok şey olduğunu zaten biliyorum ama planlamam gereken de çok şey olduğunu bu konuda iyi olsam da gene de eksik olduğumu kendimle konuştum durdum. Umarım hayallerimiz planlarımız gerçek olur şükürlerimiz çoğalır bu yıl... Hepimize sağlıklı huzurlu bol neşeli mutlu yıllar..

2 yorum:

yaruze... dedi ki...

Merhaba,
Bu ilk ziyaretim.Ortak birde noktamız varmış.Benimde 2,5 yaşında biri kız diğeri erkek ikizlerim var.Ama öncesinde 5 yaşında birde oğlum.Tanımak isterseniz buyrun bekleriz.:)
Sevgiler...

babycakes dedi ki...

hoşgeldiniz... tanımak istemez miyim hiç çok memnun oldum:)))